Zeytinburnu askeri arazisi oldu Büyük Yalı Projesi

YAP BOZ PLANINA DÖNEN KİRLİ İMAR PLANI OYUNLARI :
SONUÇ : İŞTE ZEYTİNBURNU ASKERİ ARAZİSİ OLDU BÜYÜK YALI PROJESİ
İstanbul Zeytinburnu Kazlıçeşme de ki askeri arazi de rant oyunlarının kurbanı oldu. Şehir Plancıları Odası ve Mimarlar Odasının sıkı takibine rağmen hukuk yerle bir edildi. Belediye sınırları içinde olan arazi üzerinde defalarca imar planı değişikliği yapıldı. Sonunda ortaya İstanbul’un siluetini bozduğu için tartışma konusu olan her şeyi bilenleri bile üzen kule inşaatının yanında Büyükyalı projesine başlandı. Mahkemeler sürerken inşaat devam etti. Bu gün konut teslim aşamasına geldiler.
Artık şu gerçeği biliyoruz en basit projeden en karmaşa projeye kadar bir arazi AKPgillere verilecek ise orada ne imar planı kalır,ne belediye yetkileri, ne imar kanunu. Sivas’ta yaşanan olayın bir benzeri Zeytinburnu KazlıÇeşme de göz göre göre yaşanıyor. Yetki gaspı burada. Kaçak inşaat burada. İmar planı oyunları burada
Eski planda “Askeri Arazi” olarak markalanmış, içinde 9 adet tarihi eser bulunan bu arazi eski tank fabrikası arazisiydi.
2006 yılında 140 bin 337 metrekarelik arazi, 2006’da onay verilen Ataköy Turizm Merkezi İmar Planı sınırları içinde kaldı. Alanın mülkiyeti 2006’da Milli Savunma Bakanlığı tarafından protokol imzalayan TOKİ’ye geçti. 2013 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imar değişikliği yaptı. Oldu sana “Turizm ve konut imarlı arazi”.
Rant konusunda atılacak ikinci adım arazinin mülkiyetinin değiştirilmesidir. TOKİ’den mülkiyet Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ’ye geçti.
TOKİ üzerine yapılan operasyonların neden yapıldığını irdelemezsek mülkiyetin el değiştirilmesinin altındaki niyeti anlayamayız.
1984 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığına bağlı olarak sosyal konutlar inşa etmek için kurulan TOKİ, 2004 yılında Başbakanlığa bağlandı. Aynı yıl Kamu arazilerinin planlanma ve satışında söz sahibi olan tek kamu kurumu Arsa Ofisi kaldırıldı.
Kamu arazilerinin kontrolü yani 64,5 milyon m2 arsa TOKİ’ye geçti.Neden TOKİ’ ye verildi acaba ?
TOKİ arsa satışı ve arsa karşılığı gelir paylaşımı yoluyla özel şirketlere aktarma ayrıcalığına sahiptir. TOKİ yatırımları Devlet Planlama Teşkilatının kamu yatırım planlarından çıkarıldı. Gördüğünüz gibi adım adım TOKİ parababalarının çıkarlarına uygun hale getirildi. Sonraki hamle ise 2005 yılında geldi. Kamu Mali Yönetimi ve Denetimi Yasasında yapılan değişikliklerle devlet bütçesinde de görünmez hale getirildi. Yani TOKİ artık denetlenemeyecek. TOKİ ayrıcalıkları bitmiyor. Devlet garantisine bakılmaksızın senet ve tahvil çıkarıyor, hazine müsteşarının onayıyla masrafları için dış kaynaklardan kredi alabiliyor. İşte biz bunun için diyoruz ki TOKİ parababalarına hizmet eden bir kurumdur, sosyal bir kurum değildir.
İşte yasalar değiştirildi. Artık sıra geldi, diledikleri şirkete arsa karşılığı gelir paylaşımı yöntemi ile ihale etmeye. Üçüncü adım ihalenin verilmesi ve inşaatın başlamasıdır. İhale Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat ortaklığına verildi ve “Büyükyalı” projesinin inşaatı başladı.
Kimdir bu ihaleyi alan firma bir bakalım ki dönecek oyunların kime yaradığını görebilelim.
Projeyi ise AKP’ye yakınlığı ile bilinen Özak-Yenigün-Ziylan ortaklığı yapıyor. Bu ortakları tanıyalım:
“ERDOĞAN’LA AHBAPLAR
16/9’un yakınına yüksek konutlar dikecek olan ortakların AKP iktidarıyla yakınlığı da dikkat çekiyor. Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın dinlenmek için zaman zaman gittiği Antalya Belek’teki Ela Qality Resort Otel’in sahibi. Ahmet Akbalık’ın adı dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın bakan yardımcısı olarak da geçmişti. Yenigün Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün’ün, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı olarak düzenlediği etkinliklerin çoğuna Erdoğan da katıldı. 2013 yılında Engineering News Record (ENR) Dergisi’nin Top 250 listesinde 38’inci sırada yer alan Yenigün’e plaketini dönemin Başbakanı Erdoğan verdi” (5 ARALIK 2015 SÖZCÜ)
İşte AKPgillerle birlikte davranmanın mükafatları: Kupon arazilere gelen imar plan değişiklikleri ve alınan ihaleler.
2017 yılına kadar ihaleyi alan firmalar inşaata devam ettiler ve kaba inşaatı bitirdiler. İşte ne olduysa o zaman oldu. Her işe burunlarını sokan, doğru yapan, AKP’gillerin şimşeklerini üzerlerine çeken meslek odalarımız ; “Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası”dır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 19 Kasım 2013 onaylanan planlar, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından “bölgenin sosyal ve teknik donatı dengesini bozması, kamuya açık bir donatı alanını ortadan kaldırması, plan bütünlüğü ve plan kademelenmesi ilkelerini göz ardı etmesi” gerekçeleri ile yargıya taşınmıştı”
Oyun bozulmuştu. Hukuka uygun davranıldığında Meslek Odaları mahkemeleri genelde kazanır. Ama hukuk ağır işliyordu. Dava konusu Mahkeme’de iken inşaatın Zeytinburnu Belediyesi tarafından durdurulmaması, projenin ilerlemesine, Proje için sahil yolunun deniz doldurularak kaydırılmasına , neredeyse kaba inşaatların bitmesine neden olmuştur.
“3 yıldır devam eden davada İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Bakanlık tarafından onaylanan plan değişikliğinde, “şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve hukuka uyarlık bulunmadığını” belirterek oy birliğiyle planın iptaline karar verdi.
“KOMŞUYU BİLE BOZACAK ORANLARDA İŞLEV VERİLDİ”
İstanbul 5. İdare Mahkemesinin kararında “Kendi sınırları dışındaki komşu Turizm Merkezi Alanın tamamının turizm amaçlı kullanım özelliğini bile bozacak oranlarda” konut ve ticaret işlevlerine yer verildiği belirtildi. Askeri alan olarak kullanılan parsellerin öncelikle sosyal ve teknik altyapı olarak planlanması gerekirken, Ticaret, Konut ve Turizm Alanı işlevleri verildiği belirtildi. Planların nüfus yoğunluğuna neden olacağı, bunu trafik ve altyapı yetersizliklerine neden olacağının belirtildiği kararda, ‘getirilen yapılaşma haklarının ve özellikle 70 metre yükseklik verilmesinin daha yüksek yapılaşma taleplerine’ neden olacağı ifade edildi.” (21-04-2017 Emlak kulisi)
Yani Mahkeme diyor ki iptal kararı verirken; sen trafik ve ulaşım altyapısını düşünmeden inşaat yapılmasına göz yumuyorsun. Askeri parsellere sosyal ve teknik altyapı olarak planlama yapman lazım, sen ticaret,konut ve turizm işlevi veriyorsun. Sen yüksek yapılaşma taleplerine neden olacak 70 m yükseklik veriyorsun “ diyor. Yani özetçe si diyor ki sen imar planı değişikliğini bu araziye rant kazandırmak için yapmışsın. Gerçekten örnek bir karar. İmarı koruyucu, parsellerin bulunduğu bölgeyi bütüncül olarak değerlendiren, yapılaşmayla oluşacak tehlikelerle ilgili öngörüde bulunabilen bir karar.
Ama oyun biter mi? Bir defa bu ihale verilmiş, geriye dönme olur mu? Bakanlık da mahkeme kararının kesinleşmesi üzerine ufak değişikliklerle yeni bir plan yaptı. “Oda bu planlara “70 metre yüksekliğe izin verilmesinin İstanbul silueti açısından sürdürülebilir olmadığı ve ayrıcalıklı imar hakkı verildiği” gibi gerekçelerle dava açtı. İstanbul 11. İdare Mahkemesinde görülen dava dosyasına giren bilirkişi raporunda özetle yeni planların şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına uymadığına dikkat çekildi.
Mahkeme odanın yürütmeyi durdurma istemini reddetti ancak dava sürüyor.
Dava sürerken bakanlık önceki gün araziye ilişkin hazırladığı yeni planları askıya çıkardı.
Küçük değişikliklerin yapıldığı planların açıklama raporunda “bilirkişi raporunda belirtilen gerekçelerin yerine getirilmesi maksadıyla yeni imar planlarının hazırlanması gerekliliğinin hasıl olduğu” anlatıldı.”( 04 Ocak 2020 Bakırköy Gazetesi)
Acaba askıya çıkarılan planda neler var, neden ihtiyaç duyuldu? Ne gibi değişiklikler oldu? Şu iki yazıya göz atalım
“Zeytinburnu Kazlıçeşme sahilinde eski tank fabrikası arazisi üzerinde yükselen 70 metrelik binalardan oluşan rezidans ve otel projesinin imar planlarının iptal edilmesi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 31 Mayıs 2018 günü hazırladığı yeni planı askıya çıkardı”(2 Haziran 2018 Sözcü)
“Askeri alan olan arazi yeni planda da “Turizm + Ticaret, Ticaret + Konut, Eğitim, Dini Tesis, Sosyal Kültürel Tesis ve Teknik Altyapı Alanı” ilan edildi. Plan ile “Teknik Altyapı Alanı” ve “ Turizm + Ticaret” alanının arasından 12 metrelik araç yolu geçirildi. Plan notlarında, imalatların devam ettiği parseller üzerinde yer alan tescilli eserlerin ilgili bölge koruma kurulu tarafından görüş alınarak uygulama yapılması gerektiğine ilişkin düzenleme yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığının yola terk işlemlerinin, kültür varlıklarına zemin kat seviyesinde yaklaşma mesafelerinin ve plan revizyon önerisini uygun bulduğu kaydedildi.
2 BİN NÜFUS GELECEK
“Plana göre toplam büyüklüğü 140 bin 337 metrekare olan alanın 68 bin 157 metrekaresi “Ticaret + Konut”, 33 bin 414 metrekaresi “Turizm + Ticaret” alanı olarak belirlendi. Geriye kalan 38 bin 766 metrekare donatı alanı olarak ayrıldı. 68 bin 157 metrekare alan ayrılan, “Ticaret + Konut” bölümünde nüfus yoğunluğu yaklaşık 2 bin kişi olarak saptandı” (04 Ocak 2020 Bakırköy Gazetesi) İşte bu hukuk tanımaz anlayışlara karşı verilecek mücadele meslek odalarının kamucu anlayışına uygun olarak sürmekteydi. Bu nedenle AKP Milletvekilleri 2018 yılında meslek odalarına saldırı niteliğindeki seçim sistemini değiştirme, mali denetim ve başvuruları engelleme ile ilgili yasa teklifini hazırladılar.
İşte onları kızdıran bu somut olayla ilgili bir meslek odası görüşü şudur:
Şehir Plancıları Odası Sekreteri Ayhan Erdoğan, “Şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık taşıması sebebiyle yürütmesi durdurulan veya iptal edilen planlara ilişkin olarak, mahkeme kararlarını sermaye çevrelerinin talepleri doğrultusunda bertaraf etmek için ilgili Bakanlık veya yerel yönetimlerin görevlerini kötüye kullanmak suretiyle aynı alana ilişkin yeni plan onama şeklinde durumu tarifleyebiliriz.
Yeni planla muhtemel plan iptal kararını etkisizleştirme ve bu kararı boşa çıkarma hedefleniyor. Mükerrer planlar başlı başına hukuksuz ve kamu yararına aykırı bir işlemdir” dedi.
Gördüğünüz gibi küçük değişiklik diyerek “Dini Tesis, Sosyal Kültürel Tesis ve Teknik Alt Yapı Alanı” ilave edilerek konut ve tesisler ile teknik alt yapı alanı arasından 12 metrelik araç yolu geçirildi. Yapılan tüm işlemler hukukun çiğnenmesidir. Bu da doğaldır. O zamanki Emlak Konut GYO Genel Müdürü’nün Çevre ve Şehircilik Bakanı olmasının nedeni tüm imar yetkilerinin, ihale yöntemlerinin parababalarının çıkarına kullanılması içindir. Bir de bakanın eski TOKİ yetkilisi olduğunu unutmayalım.
Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları kamucu anlayışımızla diyoruz ki ;
Rant için imar planı değişikliğine, sosyal proje olan TOKİ’nin ayrıcalıklı bir kurum haline getirilmesine karşıyız.
Kamu arazilerinin parababalarına peşkeş çekilmesi için kurulan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ kapatılmalıdır. Devlet Planlama Teşkilatı ve Arsa Ofisi tekrar kamu hizmeti görme işlevine kavuşturulmalıdır.
AKPgillerin bu olayda somut emsal olarak gösterdiğimiz atraksiyonlarının karşısında kararlıca mücadele yürüten TMMOB ve bağlı odalarının yetkilerinin kısıtlanmasına karşı örgütlü mücadele yürütülmesinin gerektiğini kamucu, toplumcu anlayışımızla savunuyoruz.
Tüm meslektaşlarımızı bu oyunu bozmak için birlikte davranmaya çağırıyoruz. Pandemi salgınını fırsata çevirenler şunu iyi bilmelidir ki YILMADIK,YILMAYACAĞIZ, HAKLIYIZ,KAZANACAĞIZ.