Sosyal medya sansürü tasarısına izin verilemez

Yıllardan beri “düşünce-ifade” ve “bilgi edinme” özgürlüğü gibi en temel haklarımız engellenmeye çalışılmaktadır. Bulundukları tüm ülkelerde yaşayan insanlar üzerinde bağlayıcı karar alma ve uygulama yetkisine sahip olan iktidarlar çeşitli bahaneler uydurarak toplu baskı altında tutmaya çalışıyor.Peki neden kendi çıkarları ve meşruiyetleri için bunu en ufak bir tehlikeye düşürecek durum gördüklerinde çoğunluğun yararı toplumun yararı gibi söylemlerle düzenlemelere gidiyorlar.
Ülkemizde parababaları ve temsilcileri içinde durum çok farklı değil. Torbadan çıkmış çuvala dönüşmüş yasa tasa tasarıları bir gecede geçiveriyor. İlginç yanı da mutlaka bir gün önce gündem değiştirmek için bir şeyler oluyor. Bütün ilgi oradayken bir sabah uyanıyorsunuz, her şey değişmiş. O çuvaldan hiçmi halkın yararına bir şey çıkmaz, bilen gören varsa haber versin. Doğa katliamları, kadın cinayetleri, talan, memleketin parsel parsel satılması her şey varda bir bunlara karşı bir şeyler çıkmıyor çuvaldan. Sınıfsal karakteristik özellikleri ortada çıkması da beklenilemez.
Basın tamamı ile sahipleri yazarları ile birkaç istisna hariç bunların elinde. Bağımsız, muhalif yayınlar baskı ve cezalarla susturulmuş durumda .Sosyal medya da çok seslilik yaratan halk kitleleride (gruplar-sayfalar) troll ordularıyla susturulmaya çalışılıyor. Baktılar ki olmadı halk daha fazla sosyal medyada ses çıkarıyor şimdi de Sosyal Medya Sansürü Tasarısı ortada.
5651 sayılı yasada değişiklikler yapılmasını öngören yasa önerisi, sosyal medya şirketlerini (sosyal ağ sağlayıcılarını) Türkiye’de temsilci bulundurmak ve verileri Türkiye’de barındırmakla yükümlü kılmakta; hem sosyal ağ sağlayıcılarına hem de içerik sağlayıcılara (İnternet ortamında yayın yapan kişi/kuruluşlara) yönelik erişim engellemelerinin yanı sıra içerik çıkarma uygulamasını da getirmektedir.
En temel insan haklarından olan “düşünce-ifade” ve “bilgi edinme” özgürlüğüyle ilgili kısıtlamalar, tarihsel süreç içinde evrim geçirerek günümüzde de etkisini sürdüren önemli bir tartışma konusudur. Gelişen enformasyon teknolojileri aracılığıyla bilgiye ulaşmak daha kolay.
Bu konuda Anayasa’ya,AİHS ve MSHUS’a bakalım;
- C. Anayasası 26. madde: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veyatoplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veyafikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarlayapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamudüzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğününkorunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerinaçıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü mesleksırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümlere, bunların yayımınıengellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. Düşünceyi açıklamave yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.
2 Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek,memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malumat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir
3 AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) 10. madde
- fıkra: Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünüde kapsar. Bu madde, Devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına engel değildir.
- fıkra: Kullanılması görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir.
4 MSHUS (Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme) (19. madde):
- Herkes, kimsenin müdahalesi olmaksızın istediği düşünceye sahip olma hakkına sahiptir.
- Herkes, düşüncelerini açıklama hakkına sahiptir; bu hak, herkesin, ülkesel sınırlara bağlı olmaksızın herçeşit bilgiyi ve fikri, sözlü, yazılı ya da basılı biçimde, sanat eserleri biçiminde ya da kendi seçeceği herhangibir başka biçimde araştırma, edinme ve iletme özgürlüğünü de içerir.
- Bu maddenin 2. fıkrasında öngörülen hakların kullanılması, özel bazı görev ve sorumlulukları da beraberindegetirir. Dolayısıyla, bunlara bazı sınırlamalar da konulabilir; ancak, bu sınırlamaların yasalarda öngörülmüşolması ve (a) Başkalarının haklarına ve şöhretine saygı bakımından ve (b) Ulusal güvenliğin, kamu düzenininya da kamu sağlığı ve genel ahlakın korunması bakımlarından gerekli olması zorunlu olmalıdır.
Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak uyarıyoruz .Bu tasarı yaşanan baskıları ve yasakların katlanarak artmasına sebep olacaktır. Geçtiğimiz yıl sonu itibariyle 6200 Facebook,40000 tweet ,10000 civarında Youtube videosu erişime engellenmiştir.130000URL adresi, 408494 websitesi,7000 civarında twitter hesabı engellenmiştir. Soruşturmalar, gözaltılar, tutuklamalarda sürekli devam etmektedir.
Muhalefet yap(a)mayan meclisteki partilerin durumu aleni ortadadır.Bu tasarı açıkça muhalafet ve ifade özgürlüğü olan sosyal medyayı tamamen susturmaktır.Verilerin yurt içinde bulundurulması ve iktidarın bu içeriğe erişebilmesi kendi hedefleri doğrultusunda kullanmalarını ve baskıyı koşulsuzca attıracaktır.
Sosyal medyada NET ortamında tarihe düşülen notlar içerik çıkarma ve geriye dönük temizlik yaptırabilecekleri için zaten bir gün önce söylediği bir gün sonrasına uymayan siyasilerin internet ortamından geçmişlerini sildirebilecekleri bu tasarı kabul edilemez.
Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak ifade özgürlüğü, bilgi ve haber alma hakkını sonuna kadar savunacağımızı belirtiyoruz. Her türlü baskı, sansür ve gözetime karşı bu yasa tasarısına karşı halkımızı ve meslektaşlarımızı örgütlenmeye çağırıyoruz.