Otel, lokanta, dinlenme yerleri ve koronavirüs gerçeği.(3)

Pandemi ile mücadele sadece sağlıkçıların değil aynı zamanda Mühendis Mimar ve Şehir Plancılarının da yer alması gereken bir savaştır.
Otel, lokanta, dinlenme yerleri ve koronavirüs gerçeği başlıklı yazı dizimizin ilk iki bölümü birçok kişi tarafından ilgi ile karşılandı , sorular ve öneriler ilettiler. Yazı dizimizi 3 bölümde hazırlayacağımızı belirtmiştik. Ancak turizm işçilerinden sendikalardan, halkımızdan gelen soru ve değerlendirmeler ışığında yazı dizimiz devam edecektir. Pandemi ile mücadele sadece sağlıkçıların değil aynı zamanda Mühendis Mimar ve Şehir Plancılarının da yer alması gereken bir savaştır.
Pandemi sürecinde açılması planlanan otellerle ilintili devlet kurumları,işletme birlikleri, oteller tarafından açıklamalar yayınlanıyor. Hijyen kurallarına göre gıdaların hazırlanması, odaların düzenlenmesi, kapıda ateş ölçümü vb. Yapılan açıklamalarda masalar arasındaki mesafeler bile belirtilmiş durumda 1.5 metre olarak. Tüm yapılan açıklamalar Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik ve ilgili yönetmeliklerde tesislerde olması gereken kurallarla benzer niteliklerdedir. Maske , dezenfektan ekleyerek önlemlerin alındığını belirten yetkililerin bugüne kadar halkın sağlığını neden hiçe saydıklarını ya da denetlemediklerini sorgulamak en doğal haktır.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/06/20190601-16.pdf
Turizm beldelerindeki nüfus yaz aylarında kış aylarına göre ortalama 4 kat artıyor.
Otellerde alınacak önlemleri belirten kurumlar turizm beldelerindeki şehir planlanması ile ilintili herhangi bir açıklaması bulunmamaktadır.
Birkaç örnekle bakalım
Didim, Söke ve Kuşadası ilçelerindeki kayıtlı otellerde toplam yatak kapasitesi 65 binin üzerinde. Valiliğin verilerine göre sadece Kuşadası ve Didim’deki yazlık ev sayısı 96 bini buluyor. Yaz aylarında yazlık ev ya da otellere gelen turistlerle birlikte, nüfus 1 milyona yaklaşıyor. En çok turist ağırlayan Kuşadası ilçesindeki devlet hastanesinde 24 adet yoğun bakım yatağı var. İlçede özel hastanelerin yoğun bakım kapasitesi 24’le sınırlı.
Kuşadası’na yaklaşık 20 kilometre mesafedeki Selçuk Devlet Hastanesinin yatak sayısı ise 50.
150 yataklı Didim Devlet Hastanesinin yoğun bakım yatak sayısı ise dört.
Kuşadası’ndan yaklaşık 30, Didim’den de yaklaşık 50 dakika uzaklıkta olan Söke’de yoğun bakım yatak kapasitesinin en az 55 olduğu belirtiliyor. (http://www.diken.com.tr/sahillerde-il-il-yogun-bakim-kapasitesi-tatilciler-risk-altinda-olabilir/)
DİDİM DEVLET HASTANESİNİN DİĞER KAMU VE ÜNİVERSİTE HASTANELERİNE OLAN UZAKLIĞI : Söke Fehime Faik -Kocagöz Devlet Hastanesi : 52,8 Km Aydın Devlet Hastanesi 98,4 Km Atatürk Devlet Hastanesi 98,2 Km Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama Ve Araştırma Hastanesi 103 Km
- yüzyılda kentlerde başlayan endüstrileşme süreci ile ortaya çıkan, sağlıksız – sağlığa aykırı koşullar, aşırı kalabalık ve insanlık dışı koşullar, modern planlamanın amacını oluşturmuş ve kent planlaması bilimsel olarak ele alınmaya başlanmıştır. Sosyal, ekonomik ve fiziksel çevrede yapılacak çalışmalar ile kent sağlığı 21. yüzyılda daha da geliştirilebilecek bir konu başlığı haline gelmiştir.
Kamusal sağlık planlamasında 2 tür yaklaşım bulunmaktadır;
– “Tek Yönlü Yaklaşım”
– “Çok Yönlü Yaklaşım”
Tek Yönlü Yaklaşımda sorunlar ayrı ayrı ele alınarak, bunlar doğrultusunda stratejiler oluşturulur. Bu yaklaşım soruna yönelik süreçlerde işe yarasa da, bir çok sorunu olan mekanlarda, her bir sorun için ayrı bir strateji geliştirilmesi gerektiğinden masraflı, uzun ve yorucu bir süreçtir.
Çok Yönlü Yaklaşım disiplinler arası bir süreç izlemektedir. Bu yaklaşımı elde edebilmek için planlama disiplini içinde, – Politika entegrasyonu; – Altyapı yönetimi; – Çevre ve kentsel planların entegrasyonu; – Ulaşım ve kentsel planların entegrasyonu; – Kentsel planlarda açık alan sağlanması; – Çok fonksiyonlu arazi kullanımı; gibi bazı kavramsal değişikler yapılması gerekmektedir (WHO,1999)
İki terim hayatımızda önem arz etmektedir: kent sağlığı, sağlıklı Kentler
“Kent Sağlığı” yaklaşımının ortaya çıkış nedeni daha çok, önemli görülen hastalıklar ve riskli grupların var olmasıdır. Kent Sağlığı yaklaşımı hastalıkların kent içindeki yapısına ve sağlık hizmetlerine erişebilirlik konularına dikkat çeker.
“Sağlıklı Kentler” yaklaşımı, kentsel çevrenin, kentsel etmenlerin, kentlilerin sağlığını etkilediği kuramı üzerine kurulmuştur.
Covid-19’ sürecini, insanların sosyal mesafe kurallarına uymalarını mümkün kılan geçici tedbirlerle atlatmaya çalışan yetkililer , vakit kaybetmeden Pandemi sürecinden ders çıkartarak gelecek zorlukları anlayıp bu sorunları daha iyi ele almak ,bağımsız mühendis, mimar,şehir planlamacıları, sağlık çalışa ve akademisyenlerden oluşturulacak kurul tarafından şehir planlamalarının yeniden gözden geçirilerek düzenlenmesi gerekmektedir.
Doğayı katleden bir anlayıştan bunların beklenmesi neredeyse imkansızdır. Parababalarının kar hırsından başka bir şey düşünmediği bir sistemde insan sağlığı hiçe sayılmaktadır. İnsanlık suçu işleyen bu sistemden derhal vaz geçilmelidir.
Mutlaka tabii, tarihî ve kültürel değerleri korunacak, insan odaklı şehirlerin oluşması sağlanmalıdır.
Halkçı Mühendis, Mimar, ve Şehir Plancılar olarak, halkımızın, kentimizin ve ülkemizin sorunlarına, halkçı çözüm bulmak, haksever-doğa severler olarak halk aleyhine olan politikalara karşı çıkmak asli görevimizdir.
World Health Organization., 2006. Constitution of the World Health Organization. Basic Documents, Forty-fifth edition, Supplement, October 2006.