Kirazlıyayla’da yüksek gerilim hattını dikmek için yer bulamayan Lübnanlı şirketin kurnazlığı

Kirazlıyayla’da yüksek gerilim hattını dikmek için yer bulamayan Lübnanlı şirketin kurnazlığı
20.05.2021
A+
A-

İki yıldır Bursa’nın Yenişehir İlçesi’ne bağlı Kirazlıyayla Köyünde Lübnan sermayeli Meyra Madencilik şirketinin maden zenginleştirme tesisi ve atık havuzu inşaatına karşı direnen köylüler her geçen gün başka bir mağduriyet yaşıyor.

Lübnanlı şirket tesisin enerji ihtiyacını karşılayabilmek için yüksek gerilim hatlarına ihtiyaç duyuyor. Direkleri dikmek için yer satın alım işlemi yapmak istediğinde para vermemek için yüksek gerilim hatlarını yer altından geçirmeye çalıştı. Köyün içinde yaşam alanlarından geçen yüksek gerilim hattı yapım aşamasında köyün içerisindeki kanalizasyon ve su şebekelerini darmadağın etti.

Kurnazlıkta sınır tanımayan Lübnanlı şirket Pandemi sürecinde ağaç kesim işlemini sokağa çıkma yasaklarında gerçekleştirmişti. Yüksek gerilim hatlarındaki bahanesinide şimdiden hazırlamıştır.

Bizlerde Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak açıklayalım yerin alından geçirmek hiç te masum değil.

Köylüler Bursa Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş ve maden şirketi yetkililerinin yanı sıra güvenlik güçleri hakkında da suç duyurusunda bulundu.

Elektromanyetik radyasyon yayarak insan sağlığını olumsuz etkileyen yüksek gerilim hatları, yer altına alındıklarında da radyasyon yaymaya devam ediyor.

“Yüksek gerilim hatları, yer altına alındıklarında da elektromanyetik radyasyon yaymaya devam ediyor. Yukarıdan geçişe göre nispeten az. Yukarıdan geçerken üst katlarda oturanlar etki altında kalırken, alttan geçirildiğinde de alt katta oturanlar bir miktar etki altında kalıyor. Yine altından yüksek gerilim hattı geçen yolda her gün bir saat gidip geliniyor, spor yapılıyorsa bu doğru değil. Yolu değiştirmekte fayda var. Anlık geçiliyorsa sorun yok. “

“Yüksek gerilim hatları, baz istasyonları, elektrikli aletler ve cep telefonlarının yol açtığı elektromanyetik kirliliğin beyin tümörü, kanser, yorgunluk, lösemi, kısırlık, hafıza kaybı, iştahsızlık, uyku bozukluğu, depresyon gibi birçok hastalığa yol açtığının bilindiğini kaydeden Çerezci, bu gerçeklerin, yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlandığını ifade etti. Çerezci, yüksek gerilim hatlarının yakınında yaşayan 5 yaşın altındaki çocuklarda kansere yakalanma riskinin arttığını, bunun da istatistiksel verilerle kanıtlandığını vurguladı.” Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci

MEYRA MADENCİLİK şirketi bu gücünü nereden alıyor ki  köylülerin direnişine rağmen iş makinalarını sokabiliyor. Bildiğimiz gibi bu şirket 2013 ten bu yana bu bölgede kurşun, bakır ve çinko ocağı işletiyor. 2018 yılında Lübnanlı şirket olan Delta Star  Enerji  ve Madencilik  şirketine  % 60 hisse devri ile ortak olan bu şirket Delta Madencilik ’in kanatları altında büyümüştür. Delta Star Enerji ve Madencilik şirketi  2020 yılında zenginleştirme tesisi için devletin verdiği teşvik ile Burdur ve Bursa’da fabrika kurmak için temel attığını belirtmiştir. 16 şubat 2020 tarihli Sabah gazetesindeki şu haber AKP’gillerce madencilerin nasıl korunduğunun göstergesidir. Maden zenginleştirelim diye doğayı tahrip eden parababaları ceplerini yeşil dolarlarla nasıl dolduracaklarını bu haberde açıklıyorlar.

“Devlet teşvik verdi iki fabrika kurdu

Türkiye’nin madencilik kaynaklarını değerlendirmek için verilen teşvikler işe yaradı. Maden zenginleştirme alanında verilen teşvikler nedeniyle Bursa’da başlayan iki fabrika yatırımıyla çinko ve kromun ihracat değeri 55 dolardan bin 50 dolara çıktı. Türkiye, madenleri daha çok topraktan çıktığı haliyle ihraç ediyor. Maden zenginleştirme tesislerinin az olması nedeniyle tonunu 20 dolara sattığı çinko gibi ürünleri, zenginleştirmeden sonra 2 bin dolara alıyor

Gördüğümüz gibi 20 dolar nerede 2 bin dolar nerede ? Siz parababası olsanız bu parayı kazanmak her yola başvurmaz mısınız?  Nitekim başvurduklarını süregelen Kirazlıyayla zenginleştirme tesisi çalışmalarında görüyoruz.  Kendilerince Türkiye ekonomisini düşünüyorlar ama diğer taraftan da teşvik ve kendilerine tanınan ayrıcalıklar olmasa bu işi yapmayacaklarını belirtiyorlar. Görelim:

“Devletin özellikle maden alanında büyük tesisler kurulmasını teşvik etmesi de yatırımcıları cesaretlendirdi. Bunun somut örneğini ise Delta Star Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Habbab gösterdi. Habbab, Burdur ve Bursa’da iki fabrika için temel atıldığını, 30 milyon dolara mal olacak fabrikaların 300 kişiye iş imkânı sağlayacağını söyledi. Habbab, bu fabrikalardan önce işlenmemiş çinko ya da krom madeninin tonunu 20 dolara satarken, fabrikalarla çinkoyu bin 50 dolara ihraç ettiklerini belirtti. Habbab, “Çin gibi ülkeler bizden aldıkları bu madenleri yüzde 99.9 saflığa getirip bize çok daha pahalıya satıyor. Devletin maden zenginleştirme alanında verdiği teşviklerle giderek bu oran artacak” dedi. Eskiden Türk madenciliğinin çok büyümemesi için çalışıldığını, bunu verilen teşviklerden görebildiklerini söyleyen Habbab, şöyle devam etti: “Türkiye’de çok zengin maden yatakları var. Bugüne kadar da hiç işlenmedi. Bu madenlerin çıkarılmayışı da Avrupalı şirketlerin işine geliyor. Çünkü biz ne kadar çok çıkarırsak uluslararası alanda fiyatlar düşecek. Şu anda madenciliğin önü açılıyor. Devlet daha büyük işletmeler istiyor, yatırımcıya, ‘Fabrika kurarsan gümrük almayacağım, KDV muafiyeti vereceğim, yatırım mallarını vergiden muaf tutacağım’ diyor. Yatırımın yüzde 40’ını sübvanse ediyor. Teşvikler olmasaydı bu yatırımı yapmazdık.” Habbab, yeni maden sahaları daha aldıklarını belirtti.”

Habbab’a verilen teşvik, ayrıcalıklar tatlı gelmiş ki yeni maden sahaları ile yeni hak ihlalleri yapacağını söylemiş oluyor. Yeni maden sahasından çıkardığı cevheri zenginleştirme tesislerinde tabii yapabilirlerse işlenmiş cevher olarak satacaklar . Gelsin paralar ortaklara. Meyra madencilikte 2020 yılında sondaj ve üretim çalışmalarına hız verdiğini belirtiyor.

“Yeni kurulan cevher zenginleştirme tesislerinde katma değerli maden üretimi yapacaklarını ifade eden Habbab, “Grup olarak üretimimizin %99’unu ihraç ediyoruz. Halihazırda yeni tesislerimizde cevheri %55-60’a kadar zenginleştirmeyi hedefliyoruz. Ancak ileriki etapta saflaştırılmış madencilik yapacağız ve topraktan çıkan ürünü %99 oranında ortaya çıkarıp, en saf hali ile cevher satacağız.” dedi. Habbab, sonraki dönemde saf cevher üretimine ilişkin 250-300 milyon dolar yatırım planladıklarını da sözlerine ekledi.”(Madencilik Türkiye)

Delta Grubunu tanıyalım ki kararı verin..

“Mehmet Habbab, bir çok kuruluşta Başkan veya Kurul Üyesi olarak hizmet verdi. DEIK’teki Türk-BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) İş adamları Konseyi Başkanı, Türk-Lübnan İşadamları Konseyi Başkan Yardımcılığı, Orta Doğu İşadamları Konseyi Başkan Yardımcılığı ve Koordinatörü görevlerini yapmakta ve yakın zamanda yeni kurulan Türk-Arap İşadamları Federasyonu Başkanlığına atanmıştır.

Sami Habbab, Kellogg Business School – Northwestern Üniversitesinden MBA derecesiyle mezun oldu, ondan önce de Wharton İşletme Okulundan Lisans Derecesi ile mezun oldu. Sami, Türkiye’deki DEIK Enerji Konseyinin yönetim kurulu üyesidir, Genç Başkanlar Organizasyonu (YPO) üyesidir, ve GYIAD (Genç Türk İş adamları Derneği) eski kurul üyesidir.”

Hürriyet Gazetesinin 2005 tarihli bir röportajından alıntı ile bitirelim tanıma faslını

“Başbakan Erdoğan’ın 24 saatlik son Lübnan gezisinde Türk-Lübnan İş Konseyi Başkanı sıfatıyla Mehmet Habbab da vardı.

ŞU CARLYLE GROUP NEYİN NESİDİR

Habbab Bey, bunların içini dışını bilir, neyin nesidir şu Caryle Group, enine boyuna anlatsa…

– 1987’de kurulan Amerikan Carlyle Group’un Türkiye’deki tek ‘anchorman’i benim. Bunun anlamı şu: Carlyle’nın Türkiye’de benden habersiz yatırımı olmaz. Grup, Türkiye’de bir iş yapacağı zaman mutlaka önce bana danışır. Carlyle, asla ucuz, kelepir şirket almaz, iyi olan şirketleri alıp, birkaç sene içinde çok daha iyi hale getirip satar. Carlyle’nın esas gücü, insana yaptığı yatırımdan geliyor. Bir döneme damgasını vuran eski siyasi yıldızların çoğu onlarda. Başta eski ABD Başkanı George Bush, eski İngiltere Başbakanı John Major, eski Dışişleri Bakanı James Baker, eski Savunma Bakanı Frank Carlucci, eski Ticaret Bakanı Conway başta olmak üzere… ABD Genelkurmay Başkanı Colin Powell da emekli olduktan sonra bakan olana kadar gruptaydı. Asya’ya bakarsanız, eski Filipinler Cumhurbaşkanı Fidel Ramos, Tayland’ın eski başbakanlarından Anand Panyarachun, Güney Kore eski başbakanlarından Park Tae Joon var. 11 Eylül öncesine kadar ünlü Suudi grubu Ladin ailesinin de büyük parası vardı Carlyle’da. (27 Haziran 2005 Hürriyet .com.tr)

Gördüğümüz gibi  ABD emperyalizminin en güçlü şirketinin  yatırım yapmak için danıştığı, BUSH’ların yakın dostu  olan Mehmet Habbab, çok uluslu şirketlerin göz bebeğidir.ve Tayyip Erdoğan’ın 2005 yılında birlikte uçak seyahati yapabildiği tek kişidir.

Kirazlıyayla köylüsü işte böyle bir şirketin oyunlarını bozmaya çalışıyor, direniyor, gözaltına alınıyor ama topraklarını teslim etmiyorlar.

Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak Bir kez daha söylüyoruz. Maden şirketlerinin doğayı katletmelerine izin verilmemelidir. Çevreye, doğaya, insana, bitkiye olan duyarlılığımız  gereği bizler Kirazlı köy Köylülerinin haklı, onurlu mücadelesinin yanındayız. Baskılar Kirazlıyayla köylülerini yıldıramaz.

Kirazlıyayla ile ilintili diğer değerlendirmelerimizi okuyabilirsiniz.

https://www.halkcimmsp.org/yeter-artiksirketler-pandemi-dinlemiyorkarsi-cikanlara-zulum-uygulamiyor/

https://www.halkcimmsp.org/haksiz-ve-hukuksuz-surec-durdurulmalidir/

https://www.halkcimmsp.org/baskilar-alin-teriyle-topragini-sulayan-kadinlari-yildiramaz/

https://www.halkcimmsp.org/beklenen-oldu-kirazliyayla-koylulerinin-kamisli-goletini-madenciler-kuruttu/

https://www.halkcimmsp.org/kirazliyayla-halki-madene-karsi-mucadelesini-kazandi/

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.