Eğitim en temel insan hakkıdır! KYK borçları derhal silinsin!

Devlet üniversitelerinde bin bir hayallerle kazanan genç meslektaş adaylarımız kayıt ücretleri har(a)çlar, zorunlu “bağışlar”, ulaşım, beslenme ve barınma masrafları ile karşı karşıya kalıyorlar.
Kullanabildiğin ve harcadığın kadar genişleyen eğitim sistemi “hizmet” haline gelmiş durumdadır.
Binlerce Mühendislik Mimarlık ve Şehir plancılığında okuyan genç meslektaş adaylarımızı yalnızca okuduğu için borçlandıran, daha sonra da onlara iş imkanı bile tanımayan bu düzeni kabul etmiyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Meclis’te bir torba yasa geçirdiler. Bunun içerisinde KYK borçlarının yapılandırılması da var. Yapacakları, KYK borçlarının faizinin yüzde 90’ını silmek.
KOCA BİR YALAN
Ballandıra ballandıra kendi basınlarında KYK borçlarının silineceği gündemi ile başlık atanlar gerçekleri yansıtmaktan acizler.
Yandaş Parababalarının koca koca şirketlerin vergi borçlarını silenler genç meslektaş adaylarımızın sadece faizinin yüzde 90’ınını siliyor.Asıl borcu her koşulda alacağız sizden diyorlar.
Öğrencilere bunu hak gören iktidar iş yandaşlara gelince elini korkak alıştırmayıp siliveriyor vergi borçlarını.
İşsizlik ve Pahalılık Cehenneminde yaşıyoruz. Gençler onları okutan ailelerinden ayrı sayılabilir mi?
Asgari ücretli bir anne-babanın çocuğunun üniversitede okuması mümkün mü?
Bir memur çocuğunun, bir işçi çocuğunun üniversitede rahatlıkla okuyabilmesi mümkün mü?
Üniversite mezunlarındaki işsizliğin yüzde 20’ye ulaştığı,1 milyon gencin iş bulamadığı ülkemizde iş var beğenmiyor diyenler;
Partisinin grup toplantısından sonra TBMM koridorlarında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan
Erdoğan, bir muhabirin “Askıda ekmek başlatmıştı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli…” cümlesiyle başlayan sorusunu yarıda keserek, şu ifadeleri kullandı:
“Bırakın Allah’ınızı severseniz ya… Ya böyle bir şey var mı Türkiye’de ya… Yani bugün evine ekmek götüremeyen biri var mı Türkiye’de ya… İnanıyor musunuz bunlara? Bazı şeyleri siz kendiniz çözün ya… Var mı böyle bir şey? Elhamdülillah bugün Türkiye her şeyiyle, asgari ücretiyle, maaşıyla çok çok ülkeleri geride bırakmış bir Türkiye var. Büyüme oranına bakıyorsun şu anda dünyada en iyi noktada olan bir ülkeyiz. IMF’nin, OECD’nin ölçeklerine bakıyorsun, en iyi konumda olan ülke konumundayız ama bunlar hesap kitap bilmiyorlar.”
Ejder meyvesi yiyenler az çorbayı nerden bilsinler.
Lokantada az çorbaya mahkum, evinde makarna, yumurta çeşitliliğini artırma konusunda uzmanlaşmış olan geleceğimizin teminatı gençlerimiz nasıl ejder meyvesinin tadını bilmiyorsa kendini yönettiğini sananlarda ya üniversite gençliğinin durumunu bilmiyor. Ya da işlerine öyle geliyor….
Genç nüfusun yüzde 24,4’ü işsiz. 280 bini bulan kişi KYK borcundan dolayı icralık durumda.İşsizlik ve pahalılık cehennemi her geçen gün alevini daha da harlandırıyor.
Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından öğrencilere burs ve öğrenim kredisi imkanları sunulmaktadır.Verilen bu krediler öğrencilerin eğitim hayatları bittiğinde faizli olarak geri alınmaktadır.
Kurumdan öğrenim kredisi alan öğrencilerin borcu, öğrenim kredilerinin verildiği tarihten, öğrenim süresinin bitimine kadar geçen sürede ya da çeşitli sebeplerden kredisinin kesildiği tarihe kadar öğrenim kredisi verilen miktar üzerinden hesaplanır.
Hesaplanan miktara, Devlet İstatistik Enstitüsünün toptan eşya fiyat endeksindeki artışlar da eklenir.
Yani, Öğrenim kredisinin geri ödemesi ise Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK’in) açıkladığı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) artışları baz alınarak hesaplanır.
Peki bu yüksek faizli borç nasıl ödeniyor?
Önlisans, lisans öğrencileri veya ara vererek Master-Doktora öğrenimi yapan öğrenciler borçlarını; öğrenim gördüğü öğretim kurumunun normal öğrenim süresinin bitiminden itibaren iki yıl sonraki aydan başlamak üzere, Lisans öğreniminden sonra öğrenimine ara vermeden master öğrenimine devam eden öğrenciler, borçlarını lisans öğreniminin bitiminden itibaren dört yıl sonraki aydan başlamak üzere,
Lisans ve/veya master öğreniminden sonra, öğrenimine ara vermeden doktora öğrenimine devam eden öğrenciler, borçlarını doktora öğreniminin normal öğrenim süresinin bitiminden itibaren iki yıl sonraki aydan başlamak üzere,
Kredi aldığı sürenin yarısı kadar sürede ve üçer aylık dönemler halinde ödemek zorundadırlar. İşsizlik yüzünden oluşan psikolojik bunalım borç ile birlikte işin içinden çıkılmaz bir durum almaktadır.
Devletin öğrenciye faizle borç vermesi ne kadar doğru, vicdani bir davranıştır?
Ataması yapılmayan veya işsizlik içerisinde perişan halde bulunan meslektaşlarımız borç batağı içerisinde kalmaktadırlar. 4 yıllık eğitimleri sürecinde ortalama aldıkları 18 bin 500 TL öğrenim kredisi için faizi ile birlikte 26 bin 500 TL civarında ödeme yapmaları gerekmektedir.
İş bulup çalışmaya başlayan meslektaşlarımızın maaşlarından kesinti yapılmaktadır. Kredi kesintisi yapılmaması için sigortasız bir işte çalışmayı bile meslektaşlarımızın tercih ettikleri gözlenmektedir.
Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak devletin bilimsel ve ücretsiz eğitim olanaklarını sağlamasının en temel hak olduğunu belirtiyoruz. Genç meslektaşlarımız işsizlik ve pahalılık cehennemi içerisinde boğuşurken kredi borçlarını faizi ile birlikte ödemeleri alınmamalıdır. İşsizlik ve pahalılık ortamında iktidar bir avuç vurguncu için cenneti yaratırken genç meslektaşlarımız çaresizliğe mahkûm edilemez. Genç meslektaşlarımıza sahip çıkıyoruz.
Meslektaş olacağınız öğrencilerin içler acısı sorunlarını gündem etmeniz i ve sahip çıkmanızı kutlarım.