Dünyanın nazar boncuğu Meke Gölü kurudu

Dünyanın nazar boncuğu Meke Gölü kurudu
11.07.2020
A+
A-

Meke Gölü kurudu

Meke gölü sönmüş bir volkan kraterinin gaz patlaması sonucu suyla dolmasıyla oluşan ortasında adacıklar bulunan göl Karapınar-Ereğli yolunun 7. km’sindeki sapaktan 2 km içeridedir. Göl ve birincil krater çukurunun uzunluğu 800 metre, genişliği 500 metredir. Göl 12 metre derinliğindedir. Göl adını çevrede yaşayan meke kuşlarından alır.
4-5 milyon yıl önce (Pleistosen çağda) volkanik patlama sonucu oluşan bu krater (piroklastik koni),zamanla suyla dolarak göle dönüşmüş ve daha sonra, günümüzden 9000 yıl önce ikinci bir volkanik patlama ile gölün ortasındaki ikinci volkan konisi oluşmuş, zamanla o da suyla dolarak ikinci bir göle dönüşmüştür.
Meke Gölü deniz seviyesinden 981 m yüksekliktedir. Ana Meke’nin ortasında bulunan ve su seviyesinden 50 m yükseklikte olan volkan konisindeki göl 25 m derinliktedir ve suyu tuzludur. Meke Maar’ı 2005 tarihinde Ramsar Sözleşmesi’nin listesine dahil ettirmiştir.
Göçmen kuşların Türkiye üzerinde mola verdiği nadir doğa harikalarımızdan biridir.
Gölün kuş bakışı görüntüsünde, çevresi mavi sularla çevrili olan bir siyah nokta gibi görülür. Bu görüntü gölün “Dünyanın Nazar Boncuğu” olarak nitelendirilmesine neden olmuştur.

Peki bu kadar güzelliklerin anlatıldığı dünyanın nazar boncuğunun durumu ne?

Bir damla bile su kalmadı.

Peki neden ?

Gölün besleyen nehir,dere gibi su kaynağı bulunmuyor.Göl sadece yeraltı ve yağmur sularından beslenmektedir.

Gölün bulunduğu havzada mısır, ayçiçeği gibi bitkiler yoğun olarak üretilmektedir. Bir çok yerde tarımsal üretim aşamasında vahşi sulama yapılmaktadır. Bunun yanında nemin azalması ve sıcaklık artışı sonucu yağışların azalması gölün kurumasındaki ana nedenler arasındadır.

Ülkemizde yaşanan su sorununu inceleyelim.

Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3’tür. Bunun %97,5’u okyanus ve denizlerde tuzlu su olarak bulunmaktadır. Ancak %2,5’u (35,2 milyon km3) tatlı su formunda bulunmaktadır. Tatlı suyun %68,7’si buzullarda, %30,1’i yer altı sularında, %0,8’i donmuş topraklar içinde yer almaktadır.

Tatlı suyun sadece %0,4’ü yeryüzünde ve atmosfer içindedir. Bu suyun da %67,4’ü göllerde, %12,2’si toprak nemi olarak, %9,5’i atmosferde, %8,5’i sulak alanlarda, %1,6’sı nehirlerde, %0,8’i bitki ve hayvan bünyesinde bulunmaktadır.

Atmosferde bulunan su miktarı yaklaşık olarak 13 bin km3’tür. Yüzey tatlı sularının en çok bulunduğu yerler 90 bin km3 ile göllerdir. Bu miktar nehirlerin 40 katı, sulak alanların ise 7 katıdır. Dünya içme sularının %25-40’lık bölümünü yer altı suları sağlamaktadır.

Bu veriler ışığında insanoğlunun ihtiyaçları doğrultusunda kullanabileceği tatlı su kaynaklarının son derece sınırlı olduğu görülmektedir.

Dünyada 1,4 milyar insan yeterli içme suyundan yoksundur, 2,3 milyar insan sağlıklı suya hasrettir ve kişi başına su tüketimi yılda ortalama 800 m3’tür. 2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağı tahmin edilmektedir.

Türkiye Gerçeği

Ormanların oksijen deposu olması yanında en büyük özelliği suyu havzalarda koruyan dere, pınar halinde yavaş yavaş bırakan doğal barajlardır.

Tarihsel olarak baktığımızda 1956 yılında çıkarılmış 6831 sayılı Orman yasamızın 1986 yılında değiştirilmiş 2/B maddesi ile 1981 yılından önce orman niteliğini yok edilmiş (ORMAN KENDİ VASFINI KAYBETMEZ ,ORMANIN VASFI ANCAK YASA DIŞI KAYBETTİRİLİR) yerlere şehirler,kasabalar,köyler toplu olarak yerleşim alanları orman sınırları dışına çıkarılmaktadır. https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.6831.pdf

1998 yılında çıkartılan 4342 sayılı Mera yasasıyla da bedava yem sahaları küresel ısınmanın en temel önleyicisi meralar 2004 yılında eklenen bir geçici madde ile yasadışı işgal edip kendi adlarına tescil ettirmiş olanlara da imar affında olduğu gibi para cezası karşılığı af sağlamıştır.

Son süreçte meralarda otlatılacak hayvan ayak ve kellesi başına da para talep edilmektedir.

Son olarak da özellikle yabancı şirketlere peşkeş çekilerek madencilik ve jeotermal işletmeciliği arttı. Bu sayede parababaları paralarına para katarken havzaların su tutma özelliği yok edildi.

Büyük Menderes, Kızılırmak, Konya havzaları kuraklıkla burun buruna.

Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü Beyşehir gölünde su seviyesi 1 metrenin altına inmiş durumda.

Göller belgesi yok oluyor. Akşehir gölü tamam ile kurudu. Tuz gölü çok büyük oranda küçüldü.

Jeotermaller yer altı sularımızı kirletiyor.

Tarım ve su

Yeryüzündeki her canlı su ya ihtiyaç duyuyor. Çiftçiler için 2 unsur önem arz etmektedir. Verimli toprak ve su. Bugün Türkiye’de 6.5 milyon hektarlık bir alanda tarımsal sulama yapılmaktadır. Coğrafya ve çiftçinin bilgi ve deneyimleri koşullar ve yöntemler farklılaşsa da bazı sulama metotları daha fazla kullanılmaktadır. En fazla kullanılan sulama yöntemleri salma sulama, yağmurlama, damla sulama olarak sıralandırılabilir.

“Damla Sulama Yöntemi: Biber, salatalık, kabak.
Yağmurlama Sulama Yöntemi: Patates.
Damla ve Karık Sulama Yöntemleri: Domates, patlıcan, kavun, fasulye, bezelye.
Yağmurlama ve Karık Sulama Yöntemleri: Marul, brokoli, karnı bahar, havuç.
Damla, Yağmurlama ve Karık Sulama Yöntemleri: Karpuz, çilek, lahana, enginar.
Tava, Karık ve Yağmurlama Sulama Yöntemleri: Ispanak.
Tava, Yağmurlama ve Mini Yağmurlama Sulama Yöntemleri: Kayısı.
Karık, Tava, Damla ve Mini Yağmurlama Sulama Yöntemleri: 
Elma, erik, şeftali, kiraz, vişne, turunçgiller.” Ahmet Atalık

Tüm yukarıdaki ürünlerin yetiştirilmesi aşamasında gerekli olan su ihtiyacı karşılanırken birçok yanlışlık yapılmaktadır.

Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak uyarıyoruz su hayattır.

Madenlerle, jeotermal sahalarla, olamayan tarım ve su politikanızla geleceğimizi yok ediyorsunuz.

Bilim insanlarından oluşan bir kurul ile sulu tarıma ilişkin araştırma, planlama, projelendirme, işletme, inşaat, eğitim ve yayım çalışmaları için bir çalışma ivedilikle yapılmalıdır.

Gerçek bir toprak reformu acilen yapılması gerekmektedir.

IOT teknolojilerin kullanıldığı günümüzde en son teknolojiler kullanılarak çalışmalar yürütülmelidir.

En gelişmiş teknolojiyle üretim yapmak en vaz geçilmez ekonomi prensibidir. Yerli tohumculuk desteklenmelidir.

Sürekli olarak ticari gübrelemenin tarımsal üretimde kullanılması sonucu toprak yapısı bozulmakta, toprağın su tutma kapasitesi düşmektedir. Yeşil gübreleme ve hayvan gübresi kullanılması toprağın su tutma kapasitesini arttırmaktadır.

Mutlaka ekim mibzeri kullanılarak toprak işlemesiz tarım tercih edilmelidir.

İthal hibrit tohum su varsa verim göstemektedir. Kuraklık ve tuzluluğa dayanıklı tohum çeşitleri koşulsuz olarak geliştirilmelidir. Kurağa dayanıklı çeşitlerin kamu öncülüğünde geliştirilmesi zorunluluk haline getirilmelidir. Hibrit tohum yasaklanmalıdır.

Su kaynağı yeterli olmayan yerlerde çiftçiler kaçak yeraltı suyu kuyularına yönelmektedir. Kesinlikle yasaklanmalıdır.

Uygun olan üretimlerde klasik sulamadan kesinlikler yağmurlama ve damla sulama yöntemlerine geçilmelidir. Randıman %60 dan sırası ile %80 ve %90’a çıkabilmektedir. Bu da %20 ile %30’luk bir su tasarrufu demektir. Yağmurlama ve damla sulama için çiftçilere destek verilmelidir.

Sanayi sektöründe arıtma tesisine sahip işletmelerin oranı %11 civarındadır. Arıtma tesisi olmayan işletmelerin çalışma izinleri iptal edilmelidir. Belediyelerde mutlaka artıma tesisi olma zorunluluğu getirilmelidir.

Ülkemizde su kaynaklarının geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili kuruluşlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), İller Bankası Genel Müdürlüğü, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİEİ), Orman Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Özel Çevre Kurumu Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Maliye Bakanlığı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Yerel Yönetimler olarak sıralanabilir.Türkiye’de su kaynaklarının entegre yönetimi için gerekli kurumsal yapı, sadece merkezi hükümet seviyesinde bulunmaktadır. Bilimsel çalışmalara dayanmayan yanlış politikalar yüzünden yeraltı ve yerüstü zenginliklerimiz talan edilmektedir. Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak izin vermeyeceğiz.

 

 

 

 

 

 

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR