Bitmeyen yapı La Sagrada Familia’nın Mimarı 168 yaşında

Bitmeyen yapı La Sagrada Familia’nın Mimarı 168 yaşında
25.06.2020
A+
A-

Antoni Gaudi Art Nouveau akımının öncüsü

İspanya’da Art Nouveau akımının öncüsü olan Katalan mimar Gaudi, 25 Haziran 1852’de Katalonya’nın Reus kentinde doğmuştur. Mimari eğitimine 1869’da başlamıştır. Askerlik ve çeşitli başka nedenlerle bu eğitim 8 yıl sürmüştür. Eğitimini tamamladığı 1878 yılında Barselona, sanatsal etkinliklerin merkezi halindedir ve Gaudi’nin kişiliğinin gelişiminde büyük etkisi olmuştur.

Antoni Gaudi’nin 168 doğum gününde En ünlü eseri – La Sagrada Familia (Kutsal Aile) Bazilikasını inceleyelim

Josep Maria Bocabella, Vatikan’ı ziyareti sırasında İspanya’da, İtalya’da gördüklerine benzer bir kiliseyi Barselona’da inşa etmek istedi. Özel bağışlarla finanse edilen inşaat 1882 yılında mimar Francisco Paula del Villar altında başlamıştır.Tasarım Francisco Paula del Villar tarafından standart bir yeniden canlandırılmış Gotik kilise olarak tasarlandı. Yapının ilk mimarı Francisco de Paula del Villar ile kilisenin destekçileri arasında süren anlaşmazlıklar sonucunda Gaudi, projeye 1883 yılında dahil oluyor. Gaudi yaşamının sonuna kadar bu proje ile uğraşmıştır. İspanya’daki iç savaşın ardından faşizmle ezilen Katalanlar için mimar Gaudi, milli bir övünç kaynağı olarak Katalan kimliğinin simgesi.

Gaudi bütün planları ters yüz ederek karmakarışık bir modernist tasarımla devam etmiştir. O günden ölümüne dek kariyerini bu yapıya vakfeden Gaudi, yüzyıllık tamamlanmama sürecini öngörmüş müdür bilinmez ama 43 yıl süren çalışması için sorulan sorulara “işverenim aceleci değil” cevabını vermişti.

Gaudi’nin kilise için tasarladığı tasarım, ondan sonra gelen mimarların çizimleri ve ayrıntıları anlayabilmesi ve inşaatı devam ettirebilmesi öngörüldü. Ayrıca gelecek mimarların tasarımlarını vizyonuna göre temel almaları için Glory Facade modellerini yaptı.

Gaudi, kariyerinin erken dönemlerinde John Ruskin’in Gotik akım ile ilgili bir analizinden etkilenmiştir. Bu yapıda da aslında Gotik akımın yapısal ilkeleri yeniden yorumlandığı söylenebilir.

Bir yapıda taşıyıcı bağlamında bazı ek ögelere ihtiyaç vardır,Taşıyıcı binanın ayakta kalması için önem arzetmektedir. Taşıyıcı ögeler duvarların ayakta kalmasına, taşıdıkları yükü zemine iletmesine yardımcı olur.

Gaudi de yapıyı taşıyan payandalar yerine tonozların oluşturduğu ağırlığı taşıyabilecek bir öge olarak eğik sütunlar ekleyerek yapıyı ayakta tutmayı planlamıştır.

Gaudi doğadan çok etkilenmiş kişiliğini buraya yansıtmıştır. Bazilikanın taşıyıcı ögeleri olan bu sütunlar, yapının içine girdiğinizde size adeta bir ormandaymışsınız hissi veriyor. Kolonlar yükselerek dallanıp budaklanan ağaçlar şeklinde tasarlanmış. Tasarım oluşturulurken kum torbaları, tel  ve çadır beziyle yapılan ve tam tersi haline çevrildiğinde yapının yüklerinin dağılımını gösteren bir maket ile yapılmış.

3 cephe den oluşmuştur.

Sagrada Familia Bazilikası Doğu Cephesi

Hayvanlar ve doğa burada işlenmiştir.

Çeşitli çiçekler, hayvanlar, meyveler ve insan figürlerinin bir arada olduğu rengarenk bir havası olan doğu cephe Gaudi’nin imzasının en belirgin hissedildiği yer doğu cephesi bölümüdür. Bu bölümde sağ tarafta inancı, sol tarafta umudu, orta da ise merhameti simgeleyen üç kapı bulunmaktadır. Kaplumbağalar, bukalemunlar gibi doğal formların arasında Mısır’a Kaçış, Masumların Katli, Yusuf ile Çocuk İsa, İsa’nın soy ağacının yazılı olduğu sütun, Vaftizci Yahya gibi Hıristiyan kültüre ait hikayeler ele alınmış ve uyarlanmıştır.

Sagrada Familia Bazilikası Batı Cephesi

Çile cephesi olarak adlandırılan bu cephe Subirach tarafından yapılmıştır. Günümüzde kiliseye girişlerin batı cephesinden yapıldığı görülmektedir. Kaplumbağalar, bukalemunlar gibi doğal formların arasında Mısır’a Kaçış, Masumların Katli, Yusuf ile Çocuk İsa, İsa’nın soy ağacının bulunduğu sütun, Vaftizci Yahya gibi Hıristiyan kültüre ait hikayeler ele alınmış ona göre tasarlanmıştır.

 

Sagrada Famila Bazilikası Güney Cephesi

Yapımı hala devam eden Güney Cephesi, putlar, şeytanlar, kötülükler ve günahları simgeleyen figürler ve bunların üstünde yukarıya yükseliş ve cenneti simgeleyen sembollerle işlenmektedir.

Sagrada Familia Bazilikası Kuleleri ve Sarmal Merdivenler

Sagrada Familia Bazilikası şüphesiz en çok dikkat çeken dış görünüşünde bulunan eşsiz kuleleridir. Külah gibi upuzun göğe uzanan bu kuleler turistlerin ve ziyaretçilerinin en çok dikkatini çeken yapılardır.

Sagrada Familia Bazilikasının bir diğer özelliği de eşsiz Barselona manzarasını seyretmek. Bu anı yaşayabilmek içi bazilikanın en tepesine çıkarak salyangoz kabuğu şeklinde yapılan sarmal merdivenleri kullanmak. Sarmal merdivenleri kullanarak eşsiz manzara ile tanışabilirsiniz.

La Sagrada Familia tamamlandığında 18 kulesi olacak. Kulelerin 12’si havarileri temsil edecek, dördü evanjelistleri temsil edecek, biri Bakire Meryem için belirlenecek ve elbette sonuncusu, en yüksek olanı İsa Mesih’i temsil edecektir. Ancak, şu anda sadece sekiz kule vardır.

 

1926’da Gaudi’nin ölümünden sonra fon bulunamadığı ve iç savaşın çıkması nedeniyle inşaat yavaşlamaya başlıyor. II. Dünya Savaşı’nın da patlak vermesi inşaata ikinci darbeyi vuruyor. Dahası, mimarın orijinal çizimleri ve modelleri büyük hasar görüyor ve bundan sonra proje geriye kalan planların yorumlanması biçiminde sürüyor. Yapım öyle uzun sürüyor ki henüz inşaatı tamamlanmadan yapının ilk inşa edilen parçaları restore edilmek zorunda kalıyor.

 

İnşaatı Tamamlanmadan Restorasyonu Yapılan İlk Yapı

Kentin içinde devasa bir heykel olarak tasarlanan yapının tamamlanamamasının en önemli noktalarından biri teknoloji olmadan el işçiliği ile ilmek ilmek heykeltraş titizliğinde yapılmış olması . Ancak günümüz teknolojileriyle hız kazanan tamamlama projesinin 2026’ta sona ermesi öngörülüyor.

 

Kilisenin bu ‘ilmek ilmek örülme’ süreci özellikle sanatçıların da ilgisini çekmiş. Salvador Dali’nin Projeyi sanatçısı olmadan devam ettirmeyi düşünmek bile ihanettir, bırakın kentin ortasında çürüyen bir diş gibi kalsın diye fikirlerini dile getirmesi kafalarda birkaç soru işareti oluşturmuştur.

Yapının inşa sürecine devamı yalnızca bu tarz ideolojik çelişmelerle yerilmemiş, aynı zamanda Gaudi’nin orijinal çizimlerinin zarar görmesinden ötürü de hoş karşılanmamıştır. Gaudi’nin kilisenin yapımında taş kullanma konusundaki kesin fikirlerine karşın tamamlama sürecinde beton malzeme kullanılması, mimarın projesine saygısızlık olarak da bazı otoriteler tarafından eleştiriliyor.

Bunlara karşın yapının inşasının sürmesinin gerekliliğini savunan kesim tarafından mimarın ölümünün projenin ölümü demek olmadığı fikri benimsendi. Ve projeyi yarım bırakmanın, Gaudi’nin bu efsanevi projesine saygısızlık olacağını, bunun için de inşaya devam edilmesi gerektiğini savunuyorlardı.

Kaçak yapı çıktı

Bazilikanın inşasına 1882’de başlandı ancak Barselona yerel yönetimi, 19’ncu yüzyılın sonunda imar için herhangi bir izin alındığına, izin başvurusu yapıldıysa herhangi bir ret ya da onay kaydı olduğuna dair bir kanıt bulunmadığını savunuyordu.

Bazilikanın bağlı olduğu vakıf ile yapılan görüşmeler sonucunda Barselona belediyesi, yapının 2026’da bitirilmesi şartıyla 4,6 milyon euro ödemeyi kabul etti. 2026, aynı zamanda Gaudi’nin 100’ncü ölüm yıl dönümü.

1926’da bir trafik kazasında ölen Gaudi’nin mezarı da La Sagrada Familia içinde yer alıyor.

Bugün ise 133 yıldır inşaatı devam eden kilisenin yapımı son teknoloji kullanılarak hızlandırılıyor. 2001 yılından beri üzerinde çalışılan projede, 3 boyutlu baskı teknolojisi kullanılarak Gaudi’nin tasarladığı karmaşık bileşenlerin prototipleri üretiliyor. Kilisenin bu yöntemle 2026 yılında tamamlanması öngörülüyor

Alçıya benzer bir ürün elde edebilmek için, toz esaslı bir malzeme ile 3 boyutlu baskı yapılıyor. Üretim sürecinin bu aşaması, Sagrada Família atölyesinde çalışan ustalar için oldukça önemli, bu sayede prototipleri elle de işleyebiliyorlar ve kilisenin titizlik isteyen detaylarını üretebiliyorlar.

Alçıya benzer bir ürün elde edebilmek için, toz esaslı bir malzeme ile 3 boyutlu baskı yapılıyor. Üretim sürecinin bu aşaması, Sagrada Família atölyesinde çalışan ustalar için oldukça önemli, bu sayede prototipleri elle de işleyebiliyorlar ve kilisenin titizlik isteyen detaylarını üretebiliyorlar.(KOT0)

Harvard Üniversitesi Tasarım Fakültesi’nde doktorasını yapan Peter Sealy’nin, yapım sürecine dair açıklaması şöyle:

Yaygın mimari temsil yöntemleriyle aktarılması neredeyse mümkün olmayan kiliseye dair, Antoni Gaudi’nin birkaç çizimi bulunuyor. 1926 yılında Gaudi’nin ölümünün ardından bize bıraktıkları, yüzeylerin kurallarını oluşturan geometrik sistem ve bu geometrileri anlattığı alçı modeller oldu. Gaudi’nin bir çok maketi İspanya İç Savaşı sırasında yıkıldı, kurtulan maketler ise 3b tarayıcılar ile modellendi. Gaudi’nin tasarımlarının üretilmesi, bilgisayar modelleri ile yapılıyor ve beton esaslı 1:1 modeller oluşturuluyor. Bu oldukça heyecan verici! 1989 yılından itibaren Sagrada Família’nın danışman mimarı Mark Burry ve takımı, Gaudi’nin metodolojisini dijital hale getiriyor ve kilisenin yapım sürecinde yer alıyorlar.”

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.