Afrodisias Avustralyalı şirkete peşkeş çekilemez

Afrodisias Avustralyalı şirkete peşkeş çekilemez
18.06.2020
A+
A-

Unesco listesine giren Afrodisias ile ünlü Karacasu toprakları, Avustralyalı şirkete peşkeş çekilemez.

Türkiye’nin tarım arazilerinin  madenci ve jeotermal şirketlerin emrine verilmesi  sonucu verimli arazilerimiz  çoraklaşmak ta, zehirlenmektedir. Bunları jeotermal ve maden sahalarını işleyen yazılarımızda işlemiştik.

Aydın İlimiz ve Denizli ilimiz de bu jeotermal şirketlerinin at oynattıkları kentlerdir. En verimli arazilerimiz, ovalarımızı da sondaj yaparak delik deşik etmektedirler. Nasıl alındığı belirsiz “ÇED Gerekli Değildir” raporları ile pandemiyi fırsat bilerek ,yangından mal kaçırırcasına Denizli Tavas ovasında 20 adet sondaj yapan Avustralyalı şirket , jeotermal sahasının Aydın İli Karacasu İlçesinde de devam ettiği belirlenince  burada da çalışmaya başlamıştır.

Karacasu İlçesi tütünü ile ünlüdür.  Verimli  tarım arazileri  olan ilçe halkı genelde tarım ile geçimini sağlar.

Karacasu’yu Dünya’ya tanıtan  tarihi Afrodisisas Antik kentine sahip oluşudur. Tarihe, doğaya saygılı her  dünya yurttaşının görmesi gereken bir Antik Kenttir Afrodisias. Bu nedenle turistlerin ilgisini çekmektedir. MÖ 500 yıllarına dayanan Roma  İmparatorluğu’na dayanan tarihi geçmişi olup Tanrıça Afrodit’ten ismini almıştır.

Unesco tarihi miras listesine alınan 17  antik kentten birisidir. Ünlü sanatçı Ara Güler tarafından keşfedilerek dünyaya tanıtılmıştır.

UNESCO Türkiye’nin sitesinde, Antik Kentin ‘Yunan-Roma dönemi mimari ve kent özelliklerini çok iyi yansıtan bir yerleşim yeri olduğu’ ve alanın Dünya Mirası Listesine kaydedilmesini sağlayan ‘Üstün Evrensel Değeri’ oluşturan özelliklerden en önemlisinin ‘Varlık Alanı içinde bulunan ocaklardan çıkartılan mermerden, yerel okullarca işlenen heykeltıraşlık eserlerinin yayıldığı Akdeniz havzasında bıraktığı derin kültürel etki’ olduğu belirtilmiştir.

İşte böyle bir tarihi geçmişe sahip olan bir ilçenin Jeotermal saha ilan edilmesi hangi akla sığar biz anlayamıyoruz.  Yabancı parababalarının gözünü kar hırsı o kadar bürümüş ki onlar için ne tarih önemlidir,ne insan sağlığı , ne de sağlıklı  tarım ürünleri.

Karacasu daki şirket  Avustralyalı bir şirket : Amadeus Resources Enerji olup Denizli’de 20 JES sondaj başvurusu yaptı. Ancak sondaj alanlarının Aydın il sınırlarında kalması nedeniyle  çalışmayı Aydın Karacasu ilçesine taşıdı  Aydın ve Denizli il sınırları kapsayan 4312.24 hektar alan içinde Aydın Karacasu ilçesi Ataeymir Mahalle sınırlarında 189.31 hektar tarım arazisini kapsayan 3 adet jeotermal enerji santrali için sondajların başlayacağı duyuruldu. Koronavirüs salgını nedeniyle sokağa çıkma yasağı olduğu 21 Nisan’da başlatılan ÇED sürecinin sonucuyla ilgili hiçbir açıklama gelmeden sondaja başlanacağı duyurulması dikkat çekti.

Sondaj çalışmasında pandemiyi fırsat bilip  engellenme tepkisini  azaltmayı planlamışlardır. Karacasu da 23 parsel üzerinde yapılacak sondaj da ÇED raporuna göre 1480 m derinliğe inileceğinin belirtilmesi  Karacasu da JES yapılacağının göstergesidir.

Karacasu Halkı verimli topraklarının, tarım arazilerinin zehirlenmesini istememekte, Avustralyalı Şirketin çalışmaları durdurması ve topraklarını terk etmesini istemektedirler.

UNESCO  ile yapılan kültürel anlaşmalar dururken , burayı bir sanat ve kültür kenti olarak planlamak varken jeotermal sondaj yapılması tarihe saygısızlık, halka ihanettir.

Amadeus Resources Enerji Şirketi neden acele etmektedir? Bu sorunun cevabını bulmak için YEK Kanununun neleri kapsadığını ve şirketlerin başvuru halinde nasıl yararlanacağını görmek gerekir.

YEKDEM’den faydalanabilecek üretim tesisleri 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji

Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun (YEK Kanunu)’da;

Rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyokütleden elde edilen gaz (çöp gazı dâhil), dalga,

akıntı enerjisi ve gel-git ile kanal veya nehir tipi veya rezervuar alanı on beş kilometrekarenin

altında olan hidroelektrik üretim tesisi kurulmasına uygun elektrik enerjisi üretim kaynakları

olarak sıralanmıştır.

2) YEKDEM’de yer alan fiyatlar hangi tarihten itibaren, kaç yıl süre ile uygulanır.

5346 sayılı YEK Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 18/5/2005 tarihinden 31/12/2020 tarihine

kadar işletmeye girmiş ya da girecek olan ve bu Kanun kapsamında yer alan üretim tesislerine

10 yıl süre ile uygulanır.

Avustralyalı Şirketi esas ilgilendiren kısım para kısmıdır. Nasıl yararlanacaklar bakalım ;

YEKDEM’de yer alan tesislere uygulanacak fiyatlar YEK Kanunu ile belirlenmiş olup

hidroelektrik ve rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisleri için 7,3 UScent/kWh, jeotermal

enerjisine dayalı üretim tesisleri için 10,5 UScent/kWh, biyokütle ve güneş enerjisine dayalı

üretim tesisleri için ise 13,3 UScent/kWh şeklindedir.

Lisanslı üretim tesisinde yerli aksam kullanılması ve ilgili yerli aksamın “Yenilenebilir Enerji

Kaynaklarından Elektrik Enerjisi Üreten Tesislerde Kullanılan Yerli Aksamın Desteklenmesi

Hakkında Yönetmelik” hükümleri ve diğer ilgili mevzuat kapsamında belgelenmesi halinde ise bu

fiyatlara yine YEK Kanunu Ek-II sayılı cetvelinde yer alan fiyatlardan beş yıl süreyle ilave

edilir.

“YEKDEM’in senelik işleyen bir mekanizma olması nedeniyle bir sonraki takvim yılında

YEKDEM’den faydalanmak isteyen üretim lisansı sahipleri 31 Ekim tarihine kadar EPDK’ya

başvuruda bulunmak zorundadır. Cari yılda YEKDEM’e katılan ancak bir sonraki yıl YEKDEM’e

katılmak istemeyen üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin bu konuda EPDK’ya bir başvuruda bulunmaları gerekmemektedir.”(YEKDEM Sıkça sorulan sorular)

İşte bu nedenle iktidarın vereceği kilowatt saat başına 10,5 US.cent  paradan yani  YEK Teşvikinden faydalanmak için şirket ne tarih dinliyor,ne verimli topraklar. Aydın Valisi’ de jeotermal çalışmalarına ses çıkarmadığı için JES DER tarafından onurlandırılıyor.

Halkçı Mühendis,Mimar ve Şehir Plancıları olarak diyoruz ki ;Karacasu antik kenti ile kültür sanat kenti olmalı, halkı yıllardır alınteri döktüğü verimli topraklarında sağlıklı ürün üretmeye devam etmeli, Avustralyalı Şirket  Karacasuyu ve Tavası tüm tesislerini sökerek terk etmeli, bu şirketlere verilecek teşvikten vaz geçilmelidir.

 

 

YORUMLAR

  1. yasemin dedi ki:

    Tarihimizi koruyalım lütfen, kaynaklarımızı yabancılara vermeyelim