Adliyeler ve korona virüs gerçeği

Adliyeler ve korona virüs gerçeği
15.06.2020
A+
A-

Adliyeler açılıyor .Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları gözünden adliyelerin mimari durumu ve korona virüs gerçeği.

15 Haziran’da Adliyelerin normalleşme sürecine gireceği duyuruldu.

Adliyelerde normalleşme önlemleri olarak  maskesi olmayanlar ile herhangi bir iş ve işlemi olduğunu ispat edemeyenler adliyeye giremeyecek. Adliyelere girişte ateş ölçümü yapılacak, ateşi 38 dereceyi geçenler sağlık kurumuna yönlendirilecek.

Adliyelere girecek kişi ve duruşma salonuna alınacak izleyici sayıları sosyal mesafe kuralları dikkate alınarak belirlenecek. Duruşmalar farklı günlerde veya gün içinde farklı saatlere yayılarak yığılmaların önlenmesi sağlanacak. Adliyelerin ve duruşma salonlarının sağlık koşullarına uygun olarak steril hale getirilmesi, sosyal mesafe kuralına uyulması, duruşma öncesi ve sonrasında salonların havalandırılması gibi tedbirler uygulanacak.

Güvenlik personeli ve ön büro çalışanları, tıbbi maske ve koruyucu gözlük kullanacak, ön bürolar dış mekanlarda konumlandırılacak. Duruşma salonları, kalem odaları ile icra dairelerinde çalışma düzeni 4 metrekareye bir personel düşecek şekilde planlanacak.

 

Süreçle ilintili yazılarımızda belirttik, bir kez daha yineliyoruz. Pandemi ile mücadele sadece sağlıkçıların değil aynı zamanda Mühendis Mimar ve Şehir Plancılarının da yer alması gereken bir savaştır.

 

Halkçı Mühendis Mimar ve Şehir Plancıları olarak Adliyelerde Pandemi sürecinde yapılması gerekenler ve mimari durumu üzerine bir değerlendirme sunuyoruz.

Mahkeme duvarı, kalabalık salonlar ve koridorlar.

Halk arasında çok soğuk kişileri tarif etmek için yaygın olarak kullanılan mahkeme duvarı gibi sözünden de anlaşılacağı gibi adliyelerin dışarıya bakan yüzünün iticiliği anlaşılır.

Zorla ilerlenen kalabalık koridorlar, güçlükle ulaşılan duruşma salonları ,işlevini yerine getiremeyen danışma masaları gözler önündedir. Usul yasamızda geçen açık duruşmanın,  duruşma salonunun açıklığı olarak değil hakim odasına davasıyla veya başka konularda bilgi almak için gittiği bir kavram haline geldiği süreçte nasıl önlemler alınacak?

 

Ülkemizde büyük bir adalet yetmezliği yaşanıyor. Kimse adliyenin adaletine inanmıyor. İnsanlarımız mahkemeye düşmekten korkuyor. Çünkü bizde yargı haklıya hakkını teslim edemiyor. Sağlam bir hukuk düzeninde, haklı haksıza dönüp ‘seni mahkemeye vereceğim’ der. Bu cümle birçok uyuşmazlığı çözebilir. Ama bizde, genellikle haksız olan, ‘ne bağırıyorsun be!’ diye başlayıp ‘Mahkemeye ver’ sözü ile bitirir. Gerçekten haklı için ‘mahkeme’ cehennem azabı gibidir” sözleri ile ifade ediyor adalet sistemimizin içinde bulunduğu durumu, Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan.

Yargılamanın süreci, bu süreç içerisindeki kalite ve standartlar, yargılama sonucunda verilecek kararın kendisi kadar önem taşımaktadır.

Mimarlık tarihinde eski zamanlardan günümüze Adliye binaları devlet gücünü simgeledikleri için hep görkemli yapılar şeklindedir. Saray olarak tanımlanmaktadır. Sarayın krallık, padişahlık düzenini anımsatması ve insanların gözündeki durumunu ve ne kadar adalet dağıtabileceği konusunda başka bir değerlendirmede yapılabilir.

Adalet 2000’li yıllarla birlikte yapılan adalet sarayları ile hükümet konaklarından ayrılmıştır. Devasa binalar yapılarak yeni adalet sarayları yapılmıştır. Halen günümüzde hükümet konaklarında olanlar mevcuttur.

Adliye binaları; metro, otobüs gibi toplu taşıma güzergahlarına yakın olmalı ve kolay ulaşılabilir mekanlar olmalıdır. Büyük adliye sarayları kurulduktan sonra bir çok ilçedeki adliyeler kapatılarak bir merkeze toparlanmaktadır. Farklı ilçeleri geçerek bağlı oldukları adliyelere ulaşmak durumunda kalan vatandaşlar hem yoğun ulaşım güçlüğü yaşamakta hem de, buraları cazibe merkezi haline getirerek, zaten sıkıntılı olan trafik problemini daha da büyütecek bir etkiye yol açmaktadırlar.

Mimari ve fiziki koşullar birçok noktada önem arz etmektedir.

Büyük adliyeler, hâkim ve savcıların kalem ve büro denetiminde zorlanmaları hak ihlali ihtimalini artırma potansiyeli oluşturmaktadır.

Büyük adliyelerde kolluk biriminin denetim sorunu yaşanmaktadır.

Nezarethanelerin savcılar tarafından denetlemesi vatandaşların rastgele ve kontrolsüz biçimde gözaltına alınmalarını önleyecektir.

Büyük adliyelerde bunlar çok geniş bir alanda olduğundan dolayı sıkıntılar yaşanabilmektedir.

 

Duruşma salonlarının fiziki durumu bakıldığında sanık ortada kafesi andıran bir yapı içerisinde bulunmaktadır. Sanığın avukatıyla arasındaki mesafe ve oturma düzeni önem arz etmektedir. Sanık bir çok göz kendine bakarken savunmasını yapmak zorundadır.

Adliyeler her gün on binlerce insanın zamanını geçirmek zorunda kaldığı yerler olarak göz önünde bulundurulduğunda kafeterya, yemek yeme yerleri, tuvalet, bebek bakım odası vb sosyal ihtiyaçlarında karşılandığı yerlerdir.

Mimari olarak adliyelerin içerisindeki işlerin ve süreçlerin tam olarak bilindikten sonra tasarlanması önem arz etmektedir. Dışarıdaki yapısının ihtişamı gösterişi yanında adalet dağıtmaya kadar etkili olabilecek birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Üzerinde durulmuş, buradaki insan sirkülâsyonunu sağlıklı bir biçimde eritebilmek için zemin katlarda geniş alanların bırakılmasının önemine yer verilmiştir

 

Bölümleri inceleyelim;

Ön bürolar Adliyelerdeki kalemler, hâkim ve Cumhuriyet savcılarının yaptıkları işlerin mutfağını teşkil eden görev tanımlarına sahipken ayrıca kalem yönetmeliklerinde belirtilen görevlerle de adliye ile ilgili tüm evrak akışını temin eden birimlerdir. Kalemler bu iş yüküne ek olarak, yeni sistemde danışma masalarında cevaplanacak gereksiz soruların ve işlem-adres tariflerinin de yegâne adresi konumundadırlar.

 

Ön bürolarda çalışan personel genellikle kapalı bir alanda ve cam bölme arkasında yer almaktadır. Ön bürolarda mutlaka çalışan personelin bulunmuş olduğu alandaki hava filtrelenerek temiz bir şekilde gelmelidir. Ön büro çalışanlarının cam bölmede oluşturulan deliklerden veya aralıktan vatandaşa hizmet vermeleri yerine 2 tarafa da yerleştirilecek ses sisteminden destek olmaları sağlanmalıdır. Evrak teslim veya gösterim işlemlerinde evraklar ultraviyole ortamdan geçirilerek hızlı bir şekilde teslimat yapılabilirse hem vatandaşın sağlığı hem de ön büro çalışanının sağlığı korunmuş olacaktır. Karar nüshası temin etme, dava dosya sureti temin etme , duruşma saatleri, dava durumu gibi bilgiler vb. gibi işlemlerinde talep edildiği kalemlerin iş yükünü azaltacak şekilde dijital bir sistem oluşturulmalıdır üzerinden bir çoğu temin edilen bu sistem kiosklar vasıtasıyla yapılabilir. Kurulacak olan kiosklar kabin içerisinde ve mutlaka dezenfekte edilecek bir sistem şeklinde olmalıdır. Ön büroların önemi adliyeler açısından ortadadır. Danışma masalarının ötesinde bir oyun kurucu rolleri vardır. Mutlaka iyi bir şekilde planlanarak sürecin yönetilmesi sağlanmalıdır. Personelin kapalı ortam altında temiz hava ihtiyacı mutlaka sağlanmalıdır. Bunlar için klasik split klimalar yerine havalandırma sistemleri kullanılmalıdır.

 

Adliye binalarında görev yapan pek çok hâkim ve Cumhuriyet Savcısının sessiz bir ortamda sakince dosyalarını inceleyebilmeleri sağlanmalıdır. Uğultulu ortamda çalışan , bir çok kişi ile temas halinde olan Hakim ve Cumhuriyet Savcıları’nın işlerine yoğunlaşmalarını ve arzu ettikleri derecede nitelikli iş üretebilmelerini beklemek mümkün değildir. Mutlaka kısıtlı alanlar oluşturulmalıdır. Burada önemli nokta vatandaşın mutlaka işinin görülmesi ve işinin zorlaştırılmaması gerekmektedir.

Aynı şekilde Avukatlarında çalışma alanları oluşturulmalı ve en kısa şekilde işlerini göre bilmelerini sağlamak amacı ile gerekirse dezenfekte edilmiş bilişim ihtiyaçlarını karşılayacak odalar oluşturulmalıdır. Bu odaların mevcut olduğu durumda toplu kullanım alanı uygulamaları mutlaka gerçekleştirilmelidir.

Adliyedeki tüm odaların kapalı ve açık alanlarının metre kare olarak çıkartılması ve bu alanlarda çalışan personel sayısına göre yeniden düzenlenmesi gerekebilir.

Adliye binaları, yargı çalışanları ve avukatlar için verimli ve huzurla çalışabilecekleri mekanlar olarak tasarlanırken, vatandaşlara adliyenin girişinden itibaren iyi bir enformasyon sağlanması, açtıkları davalar veya haklarında yürütülen soruşturma ve yargılamalarla ilgili asgari öngörülebilirliğe sahip olmaları, hizmet odaklı devlet anlayışının ve hukuk devleti ilkesinin temel esasını oluşturmaktadır.

Adaletin ve huzurun sağlanması amacıyla kent  halkına  hizmet  veren  Adliye  binalarının  yapılışı,  iç  mimarisi,  bekleme, hakim ve  duruşma salonlarının teşkilat  düzeni toplumsal  ve sosyal  yapıya verilen  önemi ortaya  koyan  bir  değerdir. Ülkenin ekonomik ve sosyal yapısına bağlı olarak gelişen kriterlerle birlikte  Adliye’ye  ait  işlemlerin  yürütüldüğü  binalarda  mekânsal  ihtiyaçlar doğmuştur.  Fonksiyon itibariyle adliyeler -bekleme, hakim ve mahkeme salonları, baro işlemleri ve avukat  odaları,  arşiv, depo gibi bölümleri olmayan Hükümet Konaklarındaki yerler direkt olarak tespit edilmeli ve çalışmaya uygun hale getirilmelidir.

 

COVID-19 ile ilgili olarak, standart varsayım aşağıdaki iki yayılım yolunun baskın olduğudur: büyük damlacıklar (hapşırma, öksürme veya konuşma sırasında yayılan damlacıklar/parçacıklar) ve yüzey (fomit) teması (el-el, el-yüzey vb.). Bilim topluluğunda daha fazla dikkat çeken üçüncü bir yayılım yolu fekal-oral (dışkı-ağız kaynaklı) yoldur. Bilim insanları ‘tehlikeli saha’ alanlarında ALARA prensibini (Mümkün Olduğunca Düşük) kullanılması gerektiğini belirtselerde bugün gelinen durum ortadadır.

 

Adliyeler içerisindeki sağlıklı ortamın sağlanabilmesi için hava kalitesi en önemli unsuru teşkil etmektedir. İç hava kalitesi (IAQ), İç ortam kalitesi (IEQ) olarak tanımlanmaktadır. HVAC mühendisliğinin de temel görevidir. (Bkz Notlar 1)

İç hava kalitesi ve konfor hem Amerika’da (ASHRAE) hem de Avrupa’da (EN Standartları/REHVA) tarafından yoğun olarak çalışılmaktadır. Şu anda Dünyada geçerli ana standartlar: 1) ASHRAE Standart 62-2004 2) EN 15251 olarak sayılabilir. Binaların enerji tüketimi iç ortam koşulları için kullanılan kriterlere (sıcaklık, havalandırma ve aydınlatma) önemli ölçüde bağlıdır. İç ortam aynı zamanda burada yaşayanların sağlığını, üretkenliğini ve konforunu da etkiler.

Havalandırma miktarı yöntemi basittir ve genellikle konvansiyonel dizayn için tercih edilir. Bu yöntem çok sayıda bina tipi ve uygulama için Şartlandırılacak hacme beslenmesi gerekli minimum dış  hava miktarını tanımlar. ASHRAE Standart 62-87 ve Avrupa Standardı EN 15251 standartlarda binaların enerji performansının hesabı ve dizaynı için iç hava kalitesi, ısıl çevre, aydınlatma ve akustik konularına işaret eden iç ortam girdi parametrelerini belirler. AB ve ABD Parababaları ve ülkemizdeki Parababaları için para her şeyden daha önemlidir. Standartlarla belirtilmiş olmasına rağmen uygulanmamaktadırlar.

Yer seçimi, bina oryantasyonu, dış hava alma ağızlarının yerlerinin seçimi, binanın nasıl soğutulup, havalandırılıp, ısıtılacağı gibi ana tasarım kararları iyi bir iç hava kalitesi temin etmede kritik öneme arz etmektedir.

Mühendislik disiplinleriyle donatılmamış karar verme süreçleri insan sağlığını hiçe sayan sonuçlardan başka bir şey doğurmaz.

HVAC sistemleri herhangi bir nedenle uygun çalışmadıkları zaman bina negatif basınca düşebilir. Bu durumda bina dışı kirleticiler bina içine sızarlar.

 

Havalandırma sistemlerinde kirlilik suyun kötü yönetilmesiyle birlikte hava kanallarında biyolojik üremeye neden olur ve bu da çok ciddi iç hava kalitesi sorunları doğurur.

Standartlara uymama, yapım ve işletim problemleri, hacimlerin düşünülenden farklı amaçlarla kullanımı gibi sebeplerden dolayı hava miktarı yetersiz kalmaktadır. Adliye emekçilerinin baş ağrısı gibi problemler çekmelerinin sebebi budur. İç hacme beslenen miktarı uygun olabilir, ancak hava dağıtım problemleri belirli hacimlerin yeterince havalandırılamaması sonucunu doğurur. Burada hava dengelemesi çok önemli bir konudur.

Zararlı ısıl izolasyon veya spreyle uygulanan akustik malzeme veya nemli ve ıslak yapı yüzeyleri (duvarlar, tavanlar gibi) veya yapısal olmayan malzemeler (halı, perde gibi) iç hava kirliliğine katkıda bulunabilirler. Belirli sıkıştırılmış ağaç ürünlerinden yapılma dolaplar ve mobilya iç ortama kirletici yayabilirler.

Pandemi süresince ve Pandemi sürecinden sonrada tüm standartların yeniden gözden geçirilmesi ve insanların toplu olarak kullandıkları alanlar (hastane, AVM, adliye, okul vb )halkın sağlığı göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Uygun koşulu sağlayabilen Adliyelerde bina işletim hizmeti için öneriler :

Hava beslemesi ve egzoz havalandırması arttırılmalıdır.

Mümkün olduğunca taze hava sağlanmalıdır. Kişi başına sağlanan temiz hava miktarı önem arz etmektedir. Çalışanları küçük alanlara yoğunlaştırılmamalıdır. Havalandırmanın temizleme etkisini artırmak için aralarındaki sosyal mesafeyi (kişiler arasında en az 2-3 m fiziksel mesafe) korunmalı veya genişletilmelidir.

Tuvaletlerin egzoz havalandırma sistemleri her zaman 7/24 açık tutulmalı ve özellikle dışkı-ağız kaynaklı yayılımdan kaçınmak için düşük basınç oluşturulduğundan emin olunmalıdır

Daha fazla pencere havalandırması kullanılmalıdır. Kalabalık ve kötü havalandırılan alanlardan uzak durulmalıdır. Mekanik havalandırma sistemi olmayan binalarda, aktif olarak açılabilir pencerelerin kullanılması önerilir. Bir odaya girerken (özellikle oda önceden başkaları tarafından kullanılmışsa) 15 dakika kadar pencere açılabilir. Ayrıca, mekanik havalandırmalı binalarda, havalandırmayı daha da artırmak için pencere havalandırması kullanılabilir. Pasif çekişli veya mekanik egzoz sistemli tuvaletlerdeki pencereleri açmak, tuvaletin diğer odalara kontamine hava akışına neden olabilir, bu da havalandırmanın ters yönde çalışmaya başlaması sonucunu ortaya çıkarır. Açık tuvalet pencerelerinden kaçınılmalıdır. Tuvaletlerden yeterli egzoz havalandırması yoksa ve tuvaletlerdeki pencere havalandırmasından kaçınılamıyorsa, bina boyunca çapraz akış sağlamak için pencereleri diğer alanlarda da açık tutmak önemlidir.

Basınç farkı ölçümü de dahil olmak üzere ısı geri kazanım ekipmanı incelenmelidir. Güvenli tarafta olmak için bakım personeli, eldiven giyme ve solunum koruması dahil olmak üzere tozlu çalışmaların standart güvenlik prosedürlerini izlemelidir. Isı geri kazanım cihazları yoluyla virüs partikül yayılımı, bir HVAC sistemi, ikiz bataryalı ünite veya geri dönüş ve besleme tarafı arasında %100 hava ayrışmasını garanti eden başka bir ısı geri kazanım cihazı ile donatıldığında bir sorun oluşturmaz.

Dönüş kanallarındaki virüslü parçacıklar, merkezi klima santralleri geri dönüş sistemleriyle donatıldığında binaya tekrar girebilir. SARS-CoV-2 safhaları süresince merkezi geri dönüşten kaçınılmalıdır: Geri dönüş damperlerini kapatın (Bina Yönetim Sistemi üzerinden veya elle). Bunun soğutma veya ısıtma kapasitesi ile ilgili sorunlara yol açması durumunda bu durum kabul edilmelidir, çünkü, yayılmayı önlemek ve halk sağlığını korumak ısıl konforu garanti etmekten daha önemlidir. Bazen klima santralleri ve geri dönüş sistemlerinde dönüş havası filtreleri bulunur. Geri dönüş damperlerini açık tutmak için bu bir neden olmamalıdır, çünkü bu filtreler normalde virüslü parçacıkları etkin bir şekilde filtrelememektedir, çünkü standart verimliliklerine (G4/M5 veya ISO kaba/ePM10 filtre sınıfı) sahiptir ve HEPA filtre verimliliklerine sahip değildir. Bazı sistemler (fancoil ve indüksiyon üniteleri) iç ortam (oda seviyesi) sirkülasyonuyla çalışır. Mümkünse (önemli soğutma ihtiyacı yoksa), virüs partiküllerinin oda seviyesinde yeniden asılı kalmasını önlemek için bu ünitelerin kapatılması önerilir (özellikle odalar normal olarak birden fazla kişi tarafından kullanıldığında). Fancoil cihazlarının pratik olarak küçük parçacıkları filtrelemeyen ancak yine de parçacıkları toplayabilen kaba filtreleri vardır. Fancoil ısı eşanjörü yüzeyinde, fancoillerini bir saat boyunca 60°C’ye veya bir gün boyunca 40°C’ye kadar ısıtarak virüsü etkisiz hale getirmek mümkündür. Fancoil’leri kapatmak mümkün değilse, virüs filtrelerde toplanabileceğinden ve fan açıldığında yeniden asılı kalacağından fanların sürekli çalıştırılması önerilir. Sürekli havalandırma işleminde, virüs parçacıkları egzoz havalandırması ile uzaklaştırılacaktır.

Kanal temizliği odadan odaya bulaşmaya karşı etkili değildir, çünkü ısı geri kazanımı ve geri dönüş havası ile ilgili yukarıdaki talimatlara uyulması durumunda havalandırma sistemi bir bulaştırma kaynağı değildir. Küçük partiküllere bağlanmış olan virüsler havalandırma kanallarında kolayca birikmez ve normal olarak bir şekilde hava akışı tarafından taşınabilir. Normal bakım süreçleri uygulanmalıdır.

Mutlaka taze hava beslemesini arttırmak ve geri dönüş havasından kaçınılmalıdır.

Modern havalandırma sistemleri (klima santralleri), taze hava alışından hemen sonra dış havadaki partikül maddeleri filtreleyen (F7 veya F84 veya ISO ePM2.5 veya ePM1 filtre sınıfında) ince dış hava filtreleri ile donatılmıştır. 80-160 nm’likviii (PM0.1) çıplak bir koronavirüs parçacığının boyutu, F8 filtrelerinin yakalama alanından daha küçüktür (PM1 için yakalama verimliliği %65-90), ancak bu tür küçük parçacıkların çoğu difüzyon mekanizması ile filtrenin liflerine yerleşecektir. SARS-CoV-2 parçacıkları ayrıca, filtrelerin yakalama alanında bulunan daha büyük parçacıklarla da toplanır. Bu, nadiren virüs bulaşmış dış ortam havası koşullarında, standart ince dış ortam hava filtrelerinin düşük konsantrasyon için makul bir koruma sağladığını ve bazen dış ortam havasına virüs yaydığını gösterir. Isı geri kazanım ve resirkülasyon bölümleri, ekipmanı tozdan koruma amacıyla daha az etkili egzoz hava filtreleri (G4/M5 veya ISO kaba/ePM10) ile donatılmıştır. Bu filtrelerin küçük parçacıkları filtrelemesi gerekmez, çünkü virüs parçacıkları egzoz havası ile dışarıya atılacaktır.

Mevcut dış hava filtrelerinin değiştirilmesini ve diğer filtre türleriyle değiştirilmesini veya normalden daha erken değiştirilmesini önermemekteyiz. HVAC bakım personeli, filtreler, standart güvenlik prosedürlerine uygun olarak (özellikle egzoz hava filtreleri) değiştirilmediğinde risk altında olabilir. Bakım personeli filtrelerin her zaman canlı virüsler de dahil olmak üzere aktif mikrobiyolojik materyale sahip olduğunu bilerek hareket etmelidir. Filtreler, sistem kapalıyken eldivenlerle ve solunum korumalı olarak değiştirilmeli ve kapalı bir torbaya atılmalıdır.

Oda hava temizleyicileri havadaki partikülleri etkili bir şekilde temizler, bu da havalandırmaya kıyasla benzer bir etki sağlar. Etkili olabilmesi için hava temizleyicilerin en az HEPA filtre verimliliğine sahip olması gerekir.

Tuvalet oturaklarında (alafranga tuvaletler) kapak varsa, havadaki zerreciklerden damlacıkların ve damlacık kalıntılarının serbest kalmasını en aza indirmek için tuvaletlerin kapaklarının kapatıldıktan sonra yıkanması önerilmektedir. Bu, deveboynunda su tıkacının her zaman çalışması önemlidir.

Tavsiye edilen uygulamalar

  1. Dış ortam (taze) havası ile hacimlerin havalandırılmasını sağlayın.
  2. Havalandırmayı bina kullanım süresinden en az 2 saat önce nominal hıza, bina kullanım süresinden 2 saat sonra düşük hıza geçirin.
  3. Gece ve hafta sonlarında havalandırmayı kapatmayın, ancak sistemleri daha düşük hızda çalışır halde tutun.
  4. Pencerelerle düzenli havalandırmayı sağlayın. (Mekanik olarak havalandırılan binalarda bile)
  5. Tuvalet havalandırmasını 7/24 çalışır halde tutun.
  6. Doğru havalandırma yönünü sağlamak için tuvaletlerde açık pencerelerden kaçının.
  7. Bina kullanıcılarına klozet kapaklarını kapattıktan sonra tuvaletleri flaş yıkamalarını söyleyin.
  8. Geri dönüş havalı klima santrallerini %100 taze havalı duruma getirin.
  9. Sızıntıların kontrol altında olduğundan emin olmak için ısı geri kazanım ekipmanını inceleyin.
  10. Fancoilleri kapatın veya fanları sürekli açık olacak şekilde çalıştırın.
  11. Isıtma, soğutma ve olası nemlendirme ayar noktalarını değiştirmeyin.
  12. Bu süre boyunca kanal temizliği planlamayın.
  13. Merkezi taze hava ve egzoz havası filtrelerini her zamanki gibi bakım planına göre değiştirin.
  14. Düzenli filtre değiştirme ve bakım çalışmaları, solunum koruması da dahil olmak üzere yaygın koruyucu önlemler ile yapılmalıdır.

Halkçı Mühendis Mimar Şehir Plancıları olarak insan sağlığının hiçbir şeyden daha önemli olmayacağını belirtiyoruz. Belirtilen önlemleri uymayanlar hakkında cezai işlem yapılmalıdır. Açılma kararını verenlerin bu koşullara ne kadar hâkim oldukları ellerinde bir envanter varsa açıklamaları gerekmektedir. Aksi taktirde gerekli koşulların sağlanıp sağlanmadığını bilmeden tüm Adliyelerin açılma kararını verenler insan sağlığını hiçe sayıp suç işlemektedirler.

Kaynak :

REHVA Federation of European Heating, Ventilation and Air Conditioning Associations

TESKON Bildiriler

Aşçıoğlu Çetin, Bir İnsanlık Hakkı Adil Yargılanma, Cumhuriyet Bilim Teknik

Aşçıoğlu Çetin, Bireyler Türk Yargısına Neden Güvenmiyor, Manisa Barosu Dergisi,

Kaya Kamuran, “Kişi Mahremiyeti ve Mahkeme Aleniyeti Bağlamında Duruşmanın

Yılmaz Halil, “Alenilik(açıklık)”, Ankara Barosu Dergisi

Topraklı Abdurrahman Yağmur (Editör) , “Adliye Tasarımında Güncel Yaklaşımlar

Tbbdergisi m2015-120-1514

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.